HAYVAN ÇİFTLİĞİ / GEORGE ORWELL

Çiftlikteki hayvanlar, yaşamalarına yetecek kadar verilen yiyecek karşılığında çok çalışıyorlardı. Hayvanlar daha güçlü olduğu halde insanların, hayvanlara efendilik yapmasından rahatsızlık duyuyorlardı. Bu rahatsızlık, kitapta şu şekilde edilmiş; "İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, saban çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşmaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir." Bunun sonucunda hayvanlar, isyan edip çiftliğin sahibini evden kovdular. Aralarında en akıllı olarak gördükleri domuzları başa geçirdiler. Bu domuzlar başta yedi emir belirlediler. Emirler şunlar: “İki ayak üstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin. Hiçbir hayvan giysi giymeyecek. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak. Hiçbir hayvan içki içmeyecek. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek. Bütün hayvanlar eşittir.” ama zamanla bu emirler domuzlar tarafından çiğnenmeye başladı. Geri kalan hayvanlar aptal yerine konulurken domuzlar zaman içinde aynı nefret ettikleri insanlara dönüşmeye başladılar. Kitap şu şekilde son buluyor: "Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor ama onları birbirinden ayırt edemiyorlardı."

 George Orwell, kitapta bir yandan  baştaki yöneticilerin halkı ezip aptal yerine koyduğunu anlatırken diğer yandan da "adaleti getireceğiz." Diyerek devrim yapanların, güç ellerine geçer geçmez karşı çıktıkları kişiye dönüştüklerini anlatıyor.